bugün
- hemşire kızlar nasıl oluyor26
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek26
- kızların tipe bakmadığı gerçeği24
- bir kadın nasıl tavlanır15
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz35
- insanlar melek mi şeytan mı9
- sözlük kızlarının saç rengi9
- icardi190522
- düşün ki o bunu okuyor8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi19
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- anın görüntüsü9
- iğrenç bir his tarif et33
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- en yaşlı özelliğiniz18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks19
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi22
- içip içip entry girmek8
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız13
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- suriyeliler suriye'ye dönsün10
- fake hesabım için nick önerileri9
- emmanuel emenike16
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek15
- yazarların ruh hali9
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
- bik bik'in yaşı boyu kilosu8
- ahirette sorulacak ilk soru8
entry'ler (249)
"seni tanıyan son kişi öldüğünde aslında hiç var olmamış olacaksın"
Yaklaşık 2 yıl severek kullandığım, ilk arabam.
2010 model getz 1.4 dohc modeliydi.
"Bana göre" artıları:
- Dışarıdan küçük görünse de içi şaşırtıcı derecede geniş. Hem sürücü paneli, hem arka yolcu tarafı diz mesafeleri gerçekten çok iyi. Aynı sınıftaki fiesta ve polo gibi araçları da kullandım. Getz'in içinin daha geniş olduğunu düşünüyorum.
- Hem benzinli, hem dizel modelleri çok atik. Kolay kalkıyor, çok çabuk hızlanıyor.
- Fiyatına göre gayet konforlu.
- Belki de benim için en sevdiğim özelliği; sorunsuz olması. 2 yıl boyunca rutin bakımlar harici tek bir mekanik veya elektronik arıza vermedi. Bunun benim gibi amatör sürücüler için çok önemli bir unsur olduğunu düşünüyorum. ilk arabamı alırken önceliğim bu maddeydi ve hyundai'nin bu konuda beni yanıltmayacağını şirkette uzun yıllar kullandığımız şirket araçlarından biliyordum, yanıltmadı da.
- Vites geçişleri yeni başlayan sürücüler için gayet ideal.
- Ön konsol çok ferah.
- Parçaları ucuz
- Fabrika çıkışla tavan ve koltuk döşemeleri gayet kaliteli. Yıllara rağmen eskime, çökme yapmıyor.
- Ön cam, sürücü tarafı, kelebek aynalar vs gibi unsurların dizaynı gayet iyi. Sürücüye temiz bir görüş açısı sağlıyor, kör nokta çok az.
- Güçlü ve uzun ömürlü motor. Çok sessiz çalışıyor.
- Kapıları ve kapı yalıtımları iyi, içeriye çok fazla ses almıyor.
- Bagaj hacmi fena değil
- Kliması gayet iyi
- Çok zorlu koşullarda ve bölgelerde birlikteydik. Abartısız söylüyorum, sandığımdan ve duyduğumdan çok daha dayanıklı bir araba.
- Kolay satılabilmesi
"Bana göre" eksileri:
- frenlerinin daha kararlı olması gerekiyor. kötü değil, mükemmel de değil. Çok atik olmasına rağmen olay durmaya gelince pek de iyi değil. hızla arası olmayan sürücüleri ise üzmez.
- arka amortisörler sert. çukurlarda veya kavislerde yüreğinizi oynatabiliyor
- direksiyonu çok sert. erkek olmama rağmen beni yorduğu anlar oldu.
- Yakıt tüketimi çok fazla. Dizelini kullanmadım. Ama benzinli (tüpsüz) versiyonunu gayet uysal kullanmama rağmen şehir için 8,6 litrenin altına inemedim. (bazen yoğun trafikte 9.6'ları da gördüğüm oluyordu)
- Farları yetersiz.
- Hayatımda bu kadar temizlememeye odaklı cam sileceklerine tanık olmadım. Çoğu zaman elimle temizliyordum.
Ek olarak "rüzgarda bile devrilir" gibi yol tutuşu eleştirilerine katılmıyorum. Genellikle şehir içerisinde araç kullanan, kurallara uyan ve süratli kullanımdan kaçınanlar için gayet ideal bir araba. Güzel lastiklerle ve biraz dikkat ile gayet de güvenilir bir araç olabilir. Bu araçta savrulma, yoldan çıkma yaşamadım, kullandığım hiç bir arabada yaşamadım. Yol tutuşu sorunlarının büyük bir kısmının sürücülerin bireysel hız sapkınlıklarından kaynaklı olduğuna inanıyorum, buna inanmaya da devam edeceğim.
Harici sorularınız için yolu biliyorsunuz
2010 model getz 1.4 dohc modeliydi.
"Bana göre" artıları:
- Dışarıdan küçük görünse de içi şaşırtıcı derecede geniş. Hem sürücü paneli, hem arka yolcu tarafı diz mesafeleri gerçekten çok iyi. Aynı sınıftaki fiesta ve polo gibi araçları da kullandım. Getz'in içinin daha geniş olduğunu düşünüyorum.
- Hem benzinli, hem dizel modelleri çok atik. Kolay kalkıyor, çok çabuk hızlanıyor.
- Fiyatına göre gayet konforlu.
- Belki de benim için en sevdiğim özelliği; sorunsuz olması. 2 yıl boyunca rutin bakımlar harici tek bir mekanik veya elektronik arıza vermedi. Bunun benim gibi amatör sürücüler için çok önemli bir unsur olduğunu düşünüyorum. ilk arabamı alırken önceliğim bu maddeydi ve hyundai'nin bu konuda beni yanıltmayacağını şirkette uzun yıllar kullandığımız şirket araçlarından biliyordum, yanıltmadı da.
- Vites geçişleri yeni başlayan sürücüler için gayet ideal.
- Ön konsol çok ferah.
- Parçaları ucuz
- Fabrika çıkışla tavan ve koltuk döşemeleri gayet kaliteli. Yıllara rağmen eskime, çökme yapmıyor.
- Ön cam, sürücü tarafı, kelebek aynalar vs gibi unsurların dizaynı gayet iyi. Sürücüye temiz bir görüş açısı sağlıyor, kör nokta çok az.
- Güçlü ve uzun ömürlü motor. Çok sessiz çalışıyor.
- Kapıları ve kapı yalıtımları iyi, içeriye çok fazla ses almıyor.
- Bagaj hacmi fena değil
- Kliması gayet iyi
- Çok zorlu koşullarda ve bölgelerde birlikteydik. Abartısız söylüyorum, sandığımdan ve duyduğumdan çok daha dayanıklı bir araba.
- Kolay satılabilmesi
"Bana göre" eksileri:
- frenlerinin daha kararlı olması gerekiyor. kötü değil, mükemmel de değil. Çok atik olmasına rağmen olay durmaya gelince pek de iyi değil. hızla arası olmayan sürücüleri ise üzmez.
- arka amortisörler sert. çukurlarda veya kavislerde yüreğinizi oynatabiliyor
- direksiyonu çok sert. erkek olmama rağmen beni yorduğu anlar oldu.
- Yakıt tüketimi çok fazla. Dizelini kullanmadım. Ama benzinli (tüpsüz) versiyonunu gayet uysal kullanmama rağmen şehir için 8,6 litrenin altına inemedim. (bazen yoğun trafikte 9.6'ları da gördüğüm oluyordu)
- Farları yetersiz.
- Hayatımda bu kadar temizlememeye odaklı cam sileceklerine tanık olmadım. Çoğu zaman elimle temizliyordum.
Ek olarak "rüzgarda bile devrilir" gibi yol tutuşu eleştirilerine katılmıyorum. Genellikle şehir içerisinde araç kullanan, kurallara uyan ve süratli kullanımdan kaçınanlar için gayet ideal bir araba. Güzel lastiklerle ve biraz dikkat ile gayet de güvenilir bir araç olabilir. Bu araçta savrulma, yoldan çıkma yaşamadım, kullandığım hiç bir arabada yaşamadım. Yol tutuşu sorunlarının büyük bir kısmının sürücülerin bireysel hız sapkınlıklarından kaynaklı olduğuna inanıyorum, buna inanmaya da devam edeceğim.
Harici sorularınız için yolu biliyorsunuz
DSLR veya SLR makinelerle çekim yapmaktan sıkılanlar için, ideal bir alternatif. Her zaman muhteşem sonuçlar vermese de çektiğiniz fotoğrafları elinizdeki minicik kağıdı sallaya sallaya görmek ciddi anlamda keyif veriyor.
Şöyle de bir inceleme videosu var:
http://www.youtube.com/watch?v=q0kb1uniymc
Şöyle de bir inceleme videosu var:
http://www.youtube.com/watch?v=q0kb1uniymc
Uzun uzun satırlar düşündüm, sonra nedense tek kalemde sildim. Hiç eğip/bükmeye gerek yok. iyi başlayan, leş gibi biten netflix dizisi.
--spoiler---
Metafiziğin dibine vurup, bütün teorileri 10 yaşındaki bir ergenin okul basmasıyla sonuçlanansahahahhaha devamını getiremeyeceğim
--spoiler---
--spoiler---
Metafiziğin dibine vurup, bütün teorileri 10 yaşındaki bir ergenin okul basmasıyla sonuçlanansahahahhaha devamını getiremeyeceğim
--spoiler---
Mobilden oynanan managerlik oyunları arasında açık ara en iyisi olan, benim de yaklaşık 1.5 yıldır müptelası olduğum oyun.
Muhteşem bir maç motoruna sahip olmasının yanı sıra, 3B olarak karşılaşmaları izlemek gerçekten çok keyif verici. Oyuncuların yapay zekası da gayet başarılı.
Oyunda coin sistemi olmasına rağmen, hiç satın almadan da aylarca oynayabiliyorsunuz.
En güzel yanı ise Konami'nin hemen hemen her hafta çeşitli etkinlikler düzenlemesi ve olumlu yönde güncellemeler yapması.
Birlikler arası turnuva, manager kupası, UCL, gol etkinlikleri gibi eğlenceli etkinlikler var ve ardı arkası kesilmiyor.
Muhteşem bir maç motoruna sahip olmasının yanı sıra, 3B olarak karşılaşmaları izlemek gerçekten çok keyif verici. Oyuncuların yapay zekası da gayet başarılı.
Oyunda coin sistemi olmasına rağmen, hiç satın almadan da aylarca oynayabiliyorsunuz.
En güzel yanı ise Konami'nin hemen hemen her hafta çeşitli etkinlikler düzenlemesi ve olumlu yönde güncellemeler yapması.
Birlikler arası turnuva, manager kupası, UCL, gol etkinlikleri gibi eğlenceli etkinlikler var ve ardı arkası kesilmiyor.
dj shadow'un, Run The Jewels ile birlikte kaydettiği enfes parça.
http://www.youtube.com/watch?v=NUC2EQvdzmY&feature=share
http://www.youtube.com/watch?v=NUC2EQvdzmY&feature=share
Filmden büyük bir beklentim vardı. Bu nedenle gördüğüm bütün olumsuz yorumlara rağmen "ne kadar kötü olabilir ki" diyerek, sinemanın yolunu tuttum. Evet, o kadar da kötü olabiliyormuş.
Berbat bir senaryosu olmasına rağmen harika bir soundtrack'e sahip film.
bkz: https://www.youtube.com/watch?v=ZkqyIoYAXV8
Berbat bir senaryosu olmasına rağmen harika bir soundtrack'e sahip film.
bkz: https://www.youtube.com/watch?v=ZkqyIoYAXV8
Akla şu dizeleri getirmiştir:
"Geçer bu dert, bu acılar, sorarlar bir gün sorarlar.."
"Geçer bu dert, bu acılar, sorarlar bir gün sorarlar.."
anadolu ajansı, belçika haber ajansı'ndan alınan kaynağa göre 4. bir patlamanın daha yaşandığını duyurmuş.
http://aa.com.tr/tr/dunya...e-dorduncu-patlama/541660
http://aa.com.tr/tr/dunya...e-dorduncu-patlama/541660
başta ingiltere olmak üzere avrupada etkin olarak kullanılan fotoğraf işleme/paylaşma/stok fotoğraf uygulaması.
instagram kadar geniş kitlelere ulaşamasa da gittikçe gelişiyor ve yükseliş trendi sergiliyor.
instagram kadar geniş kitlelere ulaşamasa da gittikçe gelişiyor ve yükseliş trendi sergiliyor.
Sonuna kadar katıldığım protestodur.
Bugün, istanbul, Ankara veya izmir gibi metropol diye tabir edilen kentlerde birçok sinema olduğu için alternatif olsa da hala çok sayıda şehirde insanlar cinemaximuma mahkum.
Neden mahkum? Çünkü fazla seçenek yok.
Beni en çok geren, internet üzerinden yaptıkları bilet satışları için 3 liralık "Hizmet bedeli" istemeleri.
Bunun gerekçesi ne? Müşteri hizmetlerine göre "internet satışının devamını sağlamak" (Konuştum)
iki bilete 30 lira gibi bir ücret istemelerini, bitmek bilmeyen reklamlarını tabi ki es geçemiyoruz ama böyle aptalca bir gerekçeyle para sömürülmesi daha da ağır basıyor.
Bu dayatılan 3 liralık bedel, internet üzerinden satışın devamlılığını sağlamıyor, aksine ters etki yaratıyor.
Bugün yüzlerce online satış yağan şirket/kurum, insanlara, mağazalara gitmeden her şeyi sunuyor. Bundan bırakın hizmet bedeli almayı, birçok şeyi kolaylaştırdığı için bu doğrultuda hediyeler/kampanyalar sağlıyor.
Evet, gidip gişeden alıp, 3 lira ödememe gibi bir alternatif var. Bunun da handikapları gişeden alana kadar bazı seanslarda yer kalmaması.
Her ne olursa olsun dijital çağda insanları gişelere mahkum edemezsiniz.
Edit: Şöyle bir mesajla şikayetime cevap vermişler. Aynen aktarıyorum: "internet üzerinden satış yapan pek çok sitede olduğu gibi sitemizde de bilet başına ek bir ücret alınıyor. Kullanmakta olduğumuz teknolojinin ve sizlere sunmakta olduğumuz hizmetin devamlılığını sağlayabilmek adına bu şekilden bir bedel belirlemek durumunda kaldık. Dileriz size sunduğumuz hizmetten memnun kalırsınız"
(bkz: aynen kezo aynen)
Bugün, istanbul, Ankara veya izmir gibi metropol diye tabir edilen kentlerde birçok sinema olduğu için alternatif olsa da hala çok sayıda şehirde insanlar cinemaximuma mahkum.
Neden mahkum? Çünkü fazla seçenek yok.
Beni en çok geren, internet üzerinden yaptıkları bilet satışları için 3 liralık "Hizmet bedeli" istemeleri.
Bunun gerekçesi ne? Müşteri hizmetlerine göre "internet satışının devamını sağlamak" (Konuştum)
iki bilete 30 lira gibi bir ücret istemelerini, bitmek bilmeyen reklamlarını tabi ki es geçemiyoruz ama böyle aptalca bir gerekçeyle para sömürülmesi daha da ağır basıyor.
Bu dayatılan 3 liralık bedel, internet üzerinden satışın devamlılığını sağlamıyor, aksine ters etki yaratıyor.
Bugün yüzlerce online satış yağan şirket/kurum, insanlara, mağazalara gitmeden her şeyi sunuyor. Bundan bırakın hizmet bedeli almayı, birçok şeyi kolaylaştırdığı için bu doğrultuda hediyeler/kampanyalar sağlıyor.
Evet, gidip gişeden alıp, 3 lira ödememe gibi bir alternatif var. Bunun da handikapları gişeden alana kadar bazı seanslarda yer kalmaması.
Her ne olursa olsun dijital çağda insanları gişelere mahkum edemezsiniz.
Edit: Şöyle bir mesajla şikayetime cevap vermişler. Aynen aktarıyorum: "internet üzerinden satış yapan pek çok sitede olduğu gibi sitemizde de bilet başına ek bir ücret alınıyor. Kullanmakta olduğumuz teknolojinin ve sizlere sunmakta olduğumuz hizmetin devamlılığını sağlayabilmek adına bu şekilden bir bedel belirlemek durumunda kaldık. Dileriz size sunduğumuz hizmetten memnun kalırsınız"
(bkz: aynen kezo aynen)
(bkz: sex)
iyi seks yapan kadın. Kalanı için (bkz: yemeksepeti)
Cepteteb'de çalışan bir personelin, "findeks'te kredi notuna bakmak, puanı düşürüyor" dedikten sonra, biraz şüpheli yaklaştığım kredi puanı öğrenme sitesi. Konuyla ilgili bilgisi olan, bir mesaj yollarsa sevinirim.
iyi beslenme.
Davis cup'ta Türkiye'ye turu getiren, Mersincup ATP'de de finale çıkan dünya 95'incisi milli tenisçimiz.
Bilgisayar üzerinden girişlerin yasaklandığı, mobil hatlar üzerinden ise girişlerin hala devam ettiği olaydır.
Beni şaşırtmadı, daha önceleri çokça tatbikatını yaşadık, gördük.
Nedense aklıma "Keşke Türkiye'nin de Meksika sınırı olsa" sözü geldi, şöyle koşturup kaçabilseydik.
Beni şaşırtmadı, daha önceleri çokça tatbikatını yaşadık, gördük.
Nedense aklıma "Keşke Türkiye'nin de Meksika sınırı olsa" sözü geldi, şöyle koşturup kaçabilseydik.
Vizyonu, siyasi görüşü ya da tutunduğu dallar ne olursa olsun. Bu ajans Türkiye'de yaşanan bütün sıcak olayları en iyi aktaran ajansların başında geliyor. Depreminden, seline ilk görüntüler hep iha logolu. Cumhuriyet savcısının rehin alınması olayında adliye içerisindeki görüntüleri ve hayatını kaybeden savcının görüntülerini sadece onlar çekti. bir yerde de tebrik etmeli
Ihlas haber ajansi, yüzlerce gazetecinin olduğu yerde savcıyı çekerek büyük haber atlatmıştır.
Gözlerin hafif hafif dolmasının kafanın çevirilerek saklandığı dakikalarda söylenen söz.
"yazıklar olsun"dan sonra gelen en iç acıtıcı sözdür nazarımda.
Genelde, "hayırlısını sikeyim" şeklinde karşılık verilir.
"yazıklar olsun"dan sonra gelen en iç acıtıcı sözdür nazarımda.
Genelde, "hayırlısını sikeyim" şeklinde karşılık verilir.